Evet arkadaşlar, konumuz feminizm. Feminizm Kadın ve erkeğin sosyal,politik,ekonomik,siyasi vs her alanda eşit haklara sahip olmasını savunan bir görüş. Bu görüşe sahip olan bir insan kadın ve erkeğin birbirinden hiçbir farkı olmadığını her anlamda aynı olduğunu savunan bir insan eline Kur’an’ı Kerim-i aldığında şu ayetler ile karşılaşıyor. Kadın ve erkeğe şahitlik konusunda söylenilen sayı 2 kadın 1 erkek. Burada bir eşitlik yok ? Mirasata kadın 1 pay alıyor erkek ise 2 burada da eşitlik yok ? Olay anlaşıldı arkadaşlar.
Görünürde bir eşitlik yok. Peki feminizm görüşüne sahip bir insan neden İslam’ı seçsin eşitlik olmayan bir Din ? Evet arkadaşlar İslam’da eşitlik yok. İslam’da adalet var. Çünkü kadın ve erkeğin eşit olduklarını ve eşit haklar verilmesini isteyen kişiler aslında adaleti istiyor. Ama burada bir sıkıntı çıkıyor. Bir konuda eşit davranmak gerçekten adaleti sağlar mı?
Feminizm İslama Engel Mİ?
Bakın arkadaşlar bir antrönör olduğumuzu düşünelim Takım seçmelerine gelen iki futbolcudan forvet olarak gelen ile defans olarak başvuran iki kişi olsun. Bu iki futbolcuyuda eşit davranıp defansa koysak forvete haksızlık ederiz. İksiinide forvette denesek defansa haksızlık ederiz. Arkdaşlar farklı haklara sahip insanlara eşit davranmak zulum etmekten başka bir şey değildir. Adalet ise hak sahibine hakkını vermektir. O zaman eşitlik adalet değil. Fakat burada bi sıkıntı daha var. Bizim ele aldığımız örnekte bir foret bir defans farklı yetenekte insanlar vardı. Fakat Feminizm görüşünü savunan insanlara göre erkek ve kadın arasında hiçbir fark yok.
Yani Şimdi ben az önce bahsettiğimiz ayetler ile ilgili erkeğin şu özellikleri olduğundan dolayı ona 2 verilmiştir desem kadının şu özellikleri olduğundan dolayı ona 1 verimiştir desem. Feminizm görüşüne sahip bir insanın cevabı şu olacaktır. Mesela desem ki kadın anneliğe daha yatkın bir kişiliğe sahiptir. Bi dk bunu nereden çıkardın? Bu kadının özelliği değil. Kadını küçüklükten beri o şekilde empoze edilerek yetiştirldikleri için. Eline oyuncak bebek verildiği için. O bunu benimsedi. Erkeğe ise uçak ve asker aletleri verildiği için o ise daha kuvvetli dışarının ağır şartlarına alışkın olarak yetiştirildi. Bunun sebebi bu. Aslında kadın ve erkek arasında biyolojik olarak hiçbir fark yok.
Babada annelik yapabilir. İşte bu cevaptan dolayı bugün kadın ve erkeğin biyolojik farklı fıtrata sahip olduğunu bilimsel olarak kanıtlanmış onlarca araştırma ile destekleyip İslam Dininin kadına haksızlık etmediğini tam tersi ona değer verdiğinden dolayı bu hakları paylaştırdığını ve bu paylaştırmanın tam adalet yani kadına ne hakkı varsa verdiğini kanıtlayacağız.
Araştırmacılar bunu ispatlamak için henüz sosyalleşmemiş, kültürel etkinin en sınırlı olduğu yeni doğan bebeklerde araştırmalarını yapmışlar. Prof.Baron Cohen beyin yapısı çok net olarak cinsiyet farklılığını göstermektedir diyor. Erkek beyninin bazı bölgeleri kadın beynine oranla daha büyük arkadaşlar. Bunları tablo halinde ekrana veririz. Araştırmacılar limbik sistemin kadınlarda daha büyük olmasından daha duygusal erkelerde testeron seviyesinin daha fazla olmasından kadınlara oranla daha az konuştuklarını tespit ediyorlar.
Hatta anne karnında ki bebeklerin dudak hareketleri inceleniyor ve kız çocuklarının daha fazla dudak hareketi yaptığı bulunuyor. Kadınların erkeklere oranla daha çok konuşması ve iletişim kurma isteğinin fazla olması bu seklide ispatlanıyor. Bebekler üzerine yapılan araştırmalar kızların iletişim ve ilişki odaklı olduğunu gösteriyor. Doğumdan sonraki ilk üç ayda kız bebeklerin göz teması kurma ve gözle iletişim yeteneğinin %400 oranında arttığı belirtiliyor. Bu süre içerisinde erkek bebeklerde bir gelişme gözlenmiyor (Leeb ve Rejskind, 2004).
Evet biyolojik olarak bir çok farklılık bulunuyor fakat bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı Bebelin sözleri çok iyi anlatıyor: “Kadının erkekle eşitliğinin karşıtları temel koz olarak, kadının erkekten daha küçük bir beyine sahip olmasını kullanıyorlar, (onlara göre) kadın başka özelliklerde de erkeğin gerisindedir, böylece kadının sürekli madunluğu (inferiorite) kanıtlanmış oluyordu. Kesin olan erkekle kadının farklı cinsten iki insan oldukları, her birinin cinsel amacına uygun özel organlara sahip olduğu ve her cinsin doğa amacına ulaşmak için gerçekleştirmek zorunda olduğu görevler temelinde, fizyolojik ve psikolojik durumlarında bir dizi farklılığın bulunduğudur.
Bunlar kimsenin reddedemeyeceği ve reddetmeyeceği olgulardır, ama bunlar erkekle kadının sosyal ya da siyasal hak eşitliğinde farklılığı gerekçelendiremez.” Evet biyolojik olarak farklılıklarımız olabilir. Evet. Ama bu bzim sosyal yada siyasal haklarımızda adil haklara sahip olmayacağımız anlamına gelmez. Erkek ve Kadını şu örneğe benzetebiliriz. 3 tane dalgalı yazan Kalem = 3 tane düz yazan kalem. Bu iki kalem sayısal olarak eşittir. Fakat özellikleri ve yaptığı görevler açısından farklıdır. Birinci kalem dalgalı yazma özelliğinde üstün iken ikinci kalem ise düz yazma özelliğinde üstün. Fakat bu üstünlükler onların esasında kalem olarak eşit olmalarına bir zarar vermiyor.
İkisi de hala kalem. Aynen öylede Erkek=Kadın dediğimiz zaman, burada iki kişi en temelinde insan olmaları kul olmaları açısından eşittir hiçbir fark yoktur.Kadının şefkat,duygusallık,naiflik,kibarlık açısından erkekten üstün olması. Erkeğin ise cesaret,dayanıklılık.kararlı olma gibi özelliklerde üstün olması. Ne kadını insan olma,kul olma açısından erkeğe üstün kılar, ne de erkeği kadına üstün. Bu özellikleri uydurmadım elbette. Biyolojik araştırmalar bunu söylüyor. Bilimin kanıtladığı sonuçlar. Kur’an’da kadınlara haksızlık yapılıyor denilen ayetlerin aslında ne kadar yerli yerinde olduğunu bize gösteriyor.
Şahitlik Meselesi
1.Kur’an’da şahitlik meselesi. Neden 2 kadın 1 erkeğin şahitliğine denk tutulmuş bunun hikmeti nedir ? Stanford üniversitesinde kadın ve erkeğe duygusal içerikli resimler gösteriliyor. Kadın beyninde 9 bölge aktif olurken, erkek beyninde iki farklı bölge aktif oluyor. Evet kadın duygusaldır. Hissi hareket eder. Milerin yaptığı bağışlama testinde 70 araştırmayı kapsayan meta analiz çalışmasında kadınların erkekler daha şefkatli olduğunu tespit etmiştir.
Beutel ve Mariniye göre de kibarlık,acıma,sorumluluk ve adanma kadınlarda daha çok gelişmiştir. Yeni doğan bebeklerin yanında ki ağlayan bebeklere verdiği mimik tepkilerinin kız çocukların da daha fazla olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Evet bu tespitler kadınların şefkat özelliğinin daha baskın olduğunu bize kanıtlıyor.
Kadın aynı zamanda naiftir. 9-10-11 yaşlarındaki 244 kız ve erkeğin fiziksel aktiviteler ile denendiği deneyde erkek çocuklarının el kavrama kuvveti ve anerobik güç performanslarının kız çocukalara göre iki kat fazla olduğu,kız çocuklarında ise esneklik ve vücut yağ oranlarının daha fazla olduğu ortaya çıkıyor.
Kavak 1994 adlı araştırmada doğan erkek çocukların kilo ve boy acısından kız çocuklarına göre daha fazla oranda doğduğunu ortaya çıkarıyor. Evet kadın naiftir. Erkek ise fıtraten daha kuvvetli yaratılmıştır.
Şimdi bu bilgiler ile birlikte şahitlik meselesine bakalım. Kadın şefkatli ve hissi hareket ettiğini söyledik. Cezalandırılması gereken bir konuda merhametli davranıp da yanlış bir karar ortaya çıkmaması için ona yanına uyarması için bir kadın daha verilmiştir. İkinci olarak para konusunda bir şahitlik söz konusu. Borç alıp verme ile ilgili İnternet yazsak fazlaca cinayet bulabilir. Kadın ise fıtraten naiftir.
Bu konuda kadının çekinmesini engellemek için yanına ona kuvvet olacak ikinci bir kadını İslam koyuyor. Buradan İslamın kadına değer vermediğini değil tam tersi kadına değer verdiği için 2 kadın söylediğini çok rahat çıkarabiliriz.
Miras Meselesi
2.Miras Meselesi Kadına mirastan bir pay verilirken erkeğe iki pay veriliyor. Bunun hikmetine bakalım. Allah Kur’an’da erkeğe çalışıp evinin geçimini sağlama görevini yüklemiştir. Kadına ise evinin iç işlerini döndürme görevini tavsiye etmiştir. Erkek eşinin masraflarını da karşılamakla yükümlüdür.
Var ise anne ve babalarının nafakalarını da temin etmelidir.Kadına ise ev geçindirme gibi bir sorumluluk vermemiş ve parasından kocasına harcama zorunluluğu koymamıştır. Kadın parasını meşru dairede istediği gibi kullanabilirken. Erkek ailesine harcama yapmakta zorunludur. İşte bu yüzden erkeğe 2 Kadına ise 1 verilmiştir.
İyi tamamda ben kendi geçimimi sağlarım erkeğe ne gerek var ? Erkek neden annelik yapmıyor. Çukurova üniversitesi 60-72 ay arasındaki çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada çocukların oyuncak tercihini araştırmıştır. Araştırma sonucunda kızlarla erkeklerin oyuncak tercihlerinin ve oyun etkinliklerinin cinsiyete göre farklılaştığı bulunmuştur. Erkekler güç, hız ve dayanıklılık gerektiren oyunları tercih ederken, kızlar bakım vermeyi, ebeveyn rolünde olmayı ve grup içi etkileşimleri gerektiren etkinlikleri tercih etmişlerdir.
Erkek çocuklar daha büyük gruplarla geniş alanlarda yapılan etkinlikleri tercih ederken, kız çocuklar daha küçük gruplarla dar alanlarda oynanabilen oyunları tercih etmişlerdir. Erkeğin daha geniş alanlarda ve daha güç gerektiren işleri tercih etmesi dışarıda ki hayata fıtraten meyilli ve uygun olduğunu, kadının ise annelik rolünü seçmesi ve daha küçük alanı tercih etmesi ev içi işlere daha yatkın olduğunu bize gösteriyor. Kadın erkek eşitliğinin en iyi uygulandığı ülke olan İsveç de yapılan deneyde dahi kız çocuklarının oyuncak olarak bebek seçtikleri gözleniyor. Bununla ilgili daha araştırmalar mevcut fakat yeterli olduğunu düşünüyorum.
Bunca saydığımız doğuştan gelen biyolojik farklılıklar. Kadın ile Erkeğin eşit olmadıklarını bize rahatlıkla gösteriyor. Eşit olmamak üstün olmak değildir.İslam’da üstünlük yalnızca takvadadır.
Dr. Brizendine’nin (2012) Şu sözleri oldukça çarpıcıdır: “Özgür irade ve politik olarak doğru davranmak adına biyolojinin beyin üzerindeki etkisini görmezden gelmeyi deniyoruz, kendi doğamızla savaşıyoruz” Kimseye erkek yada kadın olduğu için hak sahibi olduğundan daha az hak vermek doğru olmadığı gibi. Kadını erkek, erkeği de kadınlaştırmaya çalışmak. Bozulan bir sistemin vereceği hatayı oluşturacaktır.
Haz.Muhammed(sav) şu hadisleri ile konuyu sonlandıralım.
“Kadınların haklarını yerine getirme hususun da Allah’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allah’ın bir emaneti olarak aldınız.”
(Salih-i Müslim)
“Müminlerin iman bakımından en kamil/olgun olanı; ahlakı güzel olan ve ailesine nazik davranandır.”
(Nesâî, Işretu’n-Nisâ, 229; Tirmizî, İman hadis no: 2612)
“Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz!”
(Müslim, Hac, 147)